Sekonder Burun Estetiği

Sekonder Burun Şekil Bozukluklarının Tedavisi
Sekonder yani daha önceden burun ameliyatı olmuş hastaların burnundaki şekil bozukluklarının giderilmesine yönelik estetik operasyonlar, her zaman titizlikle yapılması gereken cerrahi müdahalelerdir. İlk defa burun estetiği olacaklara nazaran daha evvel burun ameliyatı olmuş kişilerin ameliyat edilmesi, daha zor bir iştir. Bu yüzden ameliyat öncesi planlamada dikkatlice karar verilmelidir. Bir veya daha fazla burun ameliyatı olan kişilerin burun yapısında bozulma olduğundan sekonder burun ameliyatı da daha zor bir uğraşa dönüşür ve bu da iyi sonuç elde edilmesini güçleştirir.

Estetik Ameliyatın Ardından Burunda Nasıl Bozukluklar Olabilir?

  • Eğiklik
  • Çöküntü
  • Burun sırtının aşınması
  • Kanatlarda çöküntü, mandalla sıkışmışçasına görünüm
  • Çok kısa burun

Bozulmuş Burun Estetik Ameliyatla Nasıl Düzeltilir?
Burnun düzelmesi için yapılan bu cerrahi müdahalelerde çoklu kıkırdak aşılaması gerekebilmektedir. Bu çoklu kıkırdak aşılamalarında ekseriyetle kulak kıkırdaklarından yararlanılır ancak sekonder burun ameliyatlarında sadece kulak kıkırdağı yeterli olmayabilir. Bu tür durumlarda kaburga kıkırdağından da faydalanılabilmektedir. Donörlerden elde edilen hazır kıkırdaklar kullanılabileceği gibi, kişinin kendi kaburga kıkırdağından da istifade edilmesi mümkündür. Hazır kıkırdak doku kullanılması halinde 2-2,5 saat kadar süren bu cerrahi müdahale, hastanın kendi kıkırdak dokusu kullanılması durumunda kıkırdak alma işlemi de yapılacağı için operasyon 3,5-4 saati bulabilmektedir.

Sekonder Burun Ameliyatı, İlk Ameliyattan Ne Kadar Sonra Yapılabilir?
Burun ameliyatı olmuş ve düzeltme için sekonder burun ameliyatı olmayı düşünen kişinin, son geçirdiği burun ameliyatının üzerinden en az 6-12 ay geçmesini beklemesi lazımdır.

Göz Estetiği

Estetik göz kapağı cerrahisi veya blefaroplasti, alt ve üst göz kapaklarındaki fazla deri ve yağın uzaklaştırılması ameliyatıdır. Göz altındaki torbalanmalar ve kapaklardaki sarkmalar gibi kişiye yorgun ifade veren durumları giderir.

Cerrahi Yöntem :

Blefaroplasti düşünen kişinin atacağı ilk adım bir plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan kusursuzluk değil, düzeltme olduğunu aklında tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünme ve daha iyi hissetme konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır.
Herhangi bir estetik ameliyat uygulanmadan önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal dengedir. Blefaroplasty görünümünüzü düzeltebilir ve özgüveninizi tazeleyebilir ama gerisi size kalmaktadır. Sizi muayene ettikten sonra cerrah, yaş, derinin durumu ve diğer fiziksel ve tıbbi etkenler gibi, ameliyat kararını etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Genç kişilerde blefaroplasty genellikle sadece kapak altındaki yağ dokusunu uzaklaştırmak için uygulanır. Daha ileri yaştakilerde deri tonusunun kaybı fazla derinin de uzaklaştırılmasını gerektirecektir. Bazı kişilerde kaşların ve şakağın düşmesi, göz kapağı cerrahisinden alınacak sonucu olumsuz yönde etkileyebilir. Cerrahınız bu durumda kaş kaldırma, şakak germe yapılmasını önerebilir. Görmeyi veya gözyaşı oluşumunu engelleyen veya azaltan göz sorunlarının ameliyat öncesi saptanması önemlidir. Bu durumların kapak ameliyatı öncesi bir göz uzmanı tarafından tedavi edilmesi gereklidir. İlk görüşme esnasında cerrah, kullanılacak ameliyat tekniği, anestezi ve ameliyatın nerede yapılacağı gibi durumunuzla ilgili özel detayları açıklayacaktır.
Her yıl yüzlerce blefaroplasty başarıyla uygulanmaktadır. Yine de cerrahinin muhtemel riskleri ve blefaroplastiyle ilgili özel komplikasyonlar hakkında bilgilendirilmiş olmanız gerekir. Enfeksiyon veya kan birikmesi gibi komplikasyonlar nadirdir. Farkedilir nedbe dokusuyla sonuçlanan kötü iyileşme ikinci bir ameliyatı gerektirebilir. Komplikasyon riski, iyileşme dönemindeki bakımları da cerrahın önerilerine uyularak azaltılır. Blefaroplasty, fazla deri sarkmalarını, göz altlarındaki torbalanmaları uzaklaştırmak için bazı durumlarda sarkmış kasları düzeltmek için ilave bir yöntemle birlikte uygulanır. Bu değişimlerin biri veya hepsi tek ameliyatta yapılabilir. Yöntemin kapsamı ne gibi değişikliklerin arzulandığına ve cerrahın neyi uygun bulduğuna dayanır. Blefaroplasty genellikle önce üst kapakta daha sonra alt kapakta uygulanır. Her iki bölgede de gerekirse alttaki yağ kitlelerinin bir kısmı çıkarılacaktır.

Alt ve üst gözkapağındaki kesiler doğal hat ve kıvrımlar takip edilerek yapılır ve genelde gözün dış kenarındaki kırışıklıklara uzatılır. Kesi boyunca çalışarak, cerrah deriyi alttaki doku ve kastan ayırır, açığa çıkan fazla yağ ve deri uzaklaştırılır.

Kesileri kapatmak için kullanılan dikişlerin sayısı ve tipi cerrahın kararına göre değişir. İyileştikten sonra 6 ay içinde yara izi zor farkedilir hale gelecektir. Ameliyat sonrası gözlere nemli gazlı bez pansumanı uygulanacaktır. Ameliyatın kapsamına bağlı olarak, işlem 1-2 saat veya bazan daha uzun sürecektir.

Ameliyat Sonrası İyileşme :

Cerrahi sonrası bir miktar hassasiyet ve rahatsızlık hissi olabilir. Eğer hafif bir ağrı hissedilirse ağrı kesicilerle kontrol edilebilir. Şişme ve morarmayı önlemek amacıyla başınız yüksekte yatmanız ve gözünüze soğuk kompres uygulamanız istenecektir. Eğer pansuman uygulandıysa ertesi gün uzaklaştırılacaktır. Ameliyat sonrası bir kaç gün göz banyosu yapmanız ve göz damlası kullanmanız önerilecektir.
Göz kapağı derisi ince olduğundan ameliyat sonrası hızla şişme ve morarma eğilimindedir. Fakat ilk hafta şişme ve morarma gerileyecektir. Artakalan renk değişimi hafif makyajla kapatılabilir. Kısa süreli ameliyat sonrası gözyaşı ifrazatında artma ve parlak ışığa hassasiyet olabilir.
Göz civarındaki sarkma, fazla deri ve yağ dokusunun uzaklaştırılması daha genç ve dinlenmiş bir görünüm sunar. Blefaroplasty göz kapağı ve göz dış kenarındaki ince kırışıklıkları azaltacak fakat tamamen yok etmeyecektir.
Her ne kadar ameliyatın ertesi günü ayağa kalkacaksanız da plastik cerrahınız normal rutininize yeniden başlamanız için uygun bir program önerecektir. Uygun bir iyileşmeye müsaade etmek için aşırı aktiviteden ve öne eğilmekten 2-3 hafta kaçınılmalıdır. Rüzgar ve güneş tahrişinden gözlerinizi korumak için 2-3 hafta renkli camlı gözlük kullanmanız önerilir. İşe ne zaman döneceğiniz kararı ne kadar hızlı iyileştiğiniz ve kendinizi nasıl hissettiğinize bağlıdır.

Estetik Burun Ameliyatı

Estetik burun cerrahisi “RİNOPLASTİ”, görünümü düzeltmek için burnun tekrar şekillendirilmesidir. Rekonstrüktif rinoplasti, doğumsal bozukluk veya yaralanma sonucu oluşmuş şekil bozukluğunu düzeltmek için yapılır. Ameliyat sonrası çok bozulmuş burunlarda da rekonstruktif cerrahi gerekebilir. Rinoplasti aynı zamanda içerdeki şekil bozukluğundan kaynaklanan burun tıkanıklığını rahatlatmak amacıyla yapılan ameliyatla birlikte de yapılabilir.

RİNOPLASTİ İÇİN UYGUN ADAYLAR:
Rinoplasti için önerilen en erken yaş, 17-18 yaşlarıdır. Daha ileri yaşlardaki kişilerde kararı etkileyen değişken, yaştan ziyade sağlık durumudur.
Aşağıda belirtilen durumlardan herhangi biri sizde var ise, rinoplastiyi düşünebilirsiniz:
• Burnunuz yüzünüz için çok büyük görünüyor ise,
• Burnunuzun profil görüntüsünde darbe ya da çöküntü var ise,
• Burnunuzun önden görüntüsü çok geniş ise,
• Burun ucunuz sarkık ise,
• Burun ucunuz kalın ve geniş ise,
• Burun delikleriniz geniş ise,
• Burnunuzda çarpıklık ya da yamukluk var ise,
• Önceki bir kaza burnunuzda asimetriye neden oldu ise,
• Burnunuzda nefes almanızı engelleyen tıkanma var ise.

AMELİYAT ÖNCESİ DEĞERLENDİRME :
Rinoplasti düşünen kişinin atması gereken ilk adım bir plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun kusursuzluk değil düzeltme olduğunu akılda tutarak cerrahi sonrası daha iyi görünme ve daha iyi hissetme konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır.
Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli faktörlerden biri, duygusal dengedir. Rinoplasti, burnunuza yeni bir şekil verebilir ama hayatınızın akışına yön veremez. Estetik cerrahi görünümünüzü düzeltir ve özgüveninizi tazeler fakat gerisi size kalmaktadır. Burnun fiziki muayenesinden sonra cerrah, yöntemle ilgili kararı etkileyen diğer değişkenleri kişiyle tartışacaktır. İlk görüşme esnasında cerrah, kullanılacak cerrahi teknik, anestezi, ameliyatın nerede yapılacağı ve bu operasyon gerçekçi olarak neleri başarabilir gibi sizin durumunuzla ilgili özel detayları açıklayacaktır.
Her yıl binlerce rinoplasti başarı ile uygulanmaktadır. Yine de cerrahinin muhtemel tehlikeleri ve rinoplasti ile ilgili özel riskler hakkında bilgilendirilmiş olmanız gerekir. Görünümü düzeltmek amacıyla ilk uygulandığında ameliyat sonrası komplikasyonlar (enfeksiyon gibi v.s.) nadirdir. Kötü iyileşme, ikinci ameliyatı gerektirebilir. Komplikasyon riski, iyileşme dönemindeki takip döneminde cerrahın önerilerini dikkatle uygulayarak azaltılır.
Görüşmeniz sonucunda estetik burun ameliyatına karar verdiğiniz ve ameliyat gününüz belirlendiği takdirde, cerrahınız sizden ameliyatın hemen öncesi ve sonrasındaki günlerde yapmanız gereken işlemler hakkında bilgi verecektir:
• Ameliyatınızı ya da iyileşme sürecinizi zorlaştırabilecek bazı tıbbi tedavilerden kaçınmanız gerekmektedir.
• Ameliyattan 7 gün önce aspirin ve alternatif tıp ilaçlarının tümünü bırakmalısınız.
• Ameliyat öncesi ve sonrasında belli bir dönem için sigara içmeyi bırakmanız gerekmektedir.
• Ameliyatınız sonrası yardım ve bakım için yapılması gereken düzenlemeler sizlere bildirilecektir.
CERRAHİ YÖNTEM:
Ameliyatınız için kullanılacak olan teknik, sadece cerrahınızın tercihine değil, sizin ameliyat sonucundan ne istediğinize ve beklentilerinize de bağlıdır. Cerrah sizin için uygun bulduğu burun şeklini, bilgisayarda tasarlayıp size sunup beklentilerinizle uyum icinde olup olmadığını değerlendirmelidir. (Bilgisayarda yapılan çalışma sadece planlamadır. Hastaların bunu vaad olarak almaması gerekir.) Estetik rinoplasti burnun boyutlarını küçültmek veya büyütmek, ucunu yeniden şekillendirmek, burnun tümseğini düzeltmek, üst dudak ile burun arasındaki açıyı orantılamak amacıyla uygulanır. Bazı vakalarda konturu düzeltmek amacıyla yüze (alın,elmacıklar,çene vs.) doku ilave etmek gerekir. Bu değişikliklerin biri veya hepsi tek ameliyatla gerçekleştirilir. Yöntemin kapsamı ne gibi değişikliklerin arzulandığı ve cerrahın neyi uygun bulduğuna dayanır.
Burunun yapısına ve şekil bozukluğun derecesine göre burun ameliyatı Kapalı Rinoplasti yada Açık Rinoplasti yöntemi ile yapılmaktadır. Kapalı Rinoplasti ameliyatındaki kesiler burun kanatlarının içinden yapılır. Açık Rinoplasti de ise, burun deliklerini ikiye ayıran orta şeritte (Kolumella) küçük bir kesi yaparak yapılır.
Kesi, cerraha kemik ve kıkırdakları kesmesi, traşlaması, yeniden şekillendirilmesi ve dış görünüşünü değiştirmek amacıyla manevra yapması için giriş kapısı sağlar. Burun tümseği (kemer) keski veya testere benzeri bir enstrüman kullanımıyla traşlanır ve sonra iki yandaki burun kemikleri daha dar bir köprü oluşturmak üzere keski ile kesilip birbirine yaklaştırılır.
Kıkırdak kesileri burun ucunu ufaltır ve daha iyi bir kontur sağlar. Burun köküyle üst dudak arasındaki açıyı düzeltmek amacıyla burun ucu gerektiği kadar kaldırılır. Bu işlem kanatlara yapılmış kesi yoluyla burun ortasındaki kıkırdağın traşlanmasıyla gerçekleştirilir. Eğer burun sırtından büyük bir tümsek düzeltildiyse burun tabanı oransız olarak geniş olacaktır. Bazı hastalarda yapısal olarak burun tabanı geniştir. Daraltmak için tabandan küçük deri üçgenleri çıkarılır ve burun kanatları orta hatta yaklaştırılır. Kıkırdak ve mukozalar dikilerek kapatıldıktan sonra burun bandaja alınır. Bunu takiben kemik ve kıkırdakları yeni pozisyonda korumak için buruna alçıdan bir atel uygulanır.
Ameliyatın bitiminde her hangi bir tampon kullanılmamaktadır.
Yöntem genellikle bir buçuk – iki saat arasında sürer, fakat ameliyatın kapsamına bağlı olarak daha uzayabilir.
AMELİYAT SONRASI İYİLEŞME:
Ameliyat sonrası ilaçlarla kolayca geçen hafif bir ağrı olabilir. Morarma ve şişmeyi azaltmak için sizden başınız hafif yukarda yatmanız ve gözlerinize soğuk kompres uygulamanız istenecektir. Burun alçısı sıklıkla ameliyatın birinci haftasında alınır ve burunda şişmeyi önlemek için bir hafta süreyle bandaj uygulanır. Cerrahınız, burun atelini geceleri kullanmanızı önerebilir. Göz çevresindeki morarmalar ameliyatı takiben birkaç gün içinde solmaya başlar ve genellikle ikinci haftada kaybolur. Bu süre içerisinde güneş ışığından korunmanız gerekmektedir. Burundaki hafif şişlik yavaşça geriler, bazıları aylarca sürer.
Kapalı rhinoplastide kesiler burun içinden yapıldığından görülebilir yara izi yoktur. Sadece yöntem geniş burun kanatlarını daraltmayı gerektiriyorsa her iki burun kanadı kıvrımında zor farkedilir bir iz bırakacak kesi yapılır.
Açık rhinoplastide burun deliklerini ikiye ayıran orta şeritte (Kolumella) küçük bir kesi yapıldığından, kişi kafasını yukarı kaldırdığında burada çok hafif bir iz görülebilir.
Normal iyileşme, kesin sonucun farkedilmesi için zaman gerektiren yavaş bir süreçtir. Burnun son görünümünü alması, haftalar, aylar hatta bazı vakalarda bir yıl sürebilir.
Her ne kadar ameliyatı takiben bir, iki gün içinde ayağa kalkacak olsanızda plastik cerrahınız normal rutin yaşamınıza yeniden başlamanız için uygun bir program önerecektir. Uygun iyileşmeye müsade etmek için koşmak, yüzmek ve hatta öne eğilmek gibi kan basıncını arttıran aktiviteler ilk bir kaç hafta kısıtlanmalıdır. İşe geri dönme kararı kişinin şişlik ve rahatsızlık derecesine göre değişir, 15 gün uygun bir zamandır.
Morluğunuz olduysa örtmek için kozmetik malzemelerin kullanımına müsade edilir.
Bununla birlikte cerrahlar vakalarını ameliyattan sonra birkaç hafta sert ovmayı gerektirecek kozmetik malzemelerin kullanımından kaçınmalarını önerirler. Morluklar geçinceye kadar güneş koruyucu kremler önerilir aksi halde buralarda leke kalabilir.
Herkesin iyileşme hızı farklılık göstermesiyle birlikte, iyileşmenizin genel olarak aşağıdaki süreci takip edeceğini düşünebilirsiniz :
İlk gün:
• İyileşmenin bu erken devresinde, şişlikleri azaltmak için başınızı hafif yukarı kaldırarak dinlenmelisiniz.
• Hareketlerinizi en az seviyeye indirmelisiniz.
• Az miktarda sızıntı şeklinde kanama ve tıkanıklık yaşayabilirsiniz. Bu durum normaldir.
10 gün içinde:
•Şişlikleriniz en üst seviyeye çıkar ve inmeye başlar.
•Morluklarınız azalmaya başlar.
•Solgunluğunuzu kapatmak için rahatlıkla makyaj yapabilirsiniz.
•Varsa dikişleriniz alınır.
•Okulunuza ya da çok yoğun olmayan işlerinize geri dönebilirsiniz.
•Göz akında kanlanma olmamışsa üçüncü günden itibaren lens kullanabilirsiniz.
Birkaç hafta sonra:
•Normal aktivitelerinizin bir çoğuna ve egzersizlerinize yeniden başlayabilirsiniz. (4.hafta)
•Şişliklerinizin büyük bir çoğunluğu iner.
•Hissizleşmeniz azalır, ancak tamamen normale dönüşü birkaç ay alabilir.
•Gözlük kullanmaya başlayabilirsiniz.
RİNOPLASTİ SONRASI ALINAN SONUÇLAR:
Düzelmenin derecesi, uygulanan düzeltici uğraşın kapsamına ve burnunuzun, kıkırdaklarınızın ve derinizin temel yapısına bağlıdır. Belirgin olarak şekli bozuk burunda çarpıcı bir sonuç elde edilir, öte yanda hafif büyük bir burun da başarıyla düzeltilebilir, fakat sonuç belirgin olmayabilir.
Bazı tip rhinoplastilerden sonra akrabaların ve arkadaşların pek büyük bir fark görmediklerini söylemeleri sık olur. Böyle tepkileri başarısızlık belirtisi olarak almayın, tam aksine eğer daha “iyi” ve “doğal” görünür bir burunsa farkedilmeyecektir. Sonuçta, amaç dikkat çeken yeni burun yaratmaktan ziyade yüzün genel özelliklerine yakışan orantıda ustaca harmanlanmış, yüzünüzün güzelliğini arttıran bir burun yaratmaktır. Bazen küçük düzeltmeler ve revizyonlar gerekebilir ve ilave bir ameliyat gerektirebilir.
Estetik burun ameliyatı yapılmış hastalarda, sonuçları olumsuz etkileyen faktörler aşağıda sıralanmıştır:
Sonuçları olumsuz etkileyen faktörler:
• Evvelce ameliyat geçirmiş olmas
•Hastanın kötü yara iyileşmesi
• Burun derisinin kalın, seboreik olması
• Kıkırdakların zayıf olması
• Burun ucunun kalın olması
• Ameliyat sonrası bakıma iyi uymaması
• Burun ile yüz arasında büyük uyumsuzluklar olması
Bu uyumsuzluklardan en sık olanı çenenin burun ve alına göre çok küçük ve geride olmasıdır. Doktorunuz sizde böyle bir durum tespit ederse profilinizi daha orantılı yapabilmek ve estetik burun ameliyatından elde edilecek olumlu sonucu daha da arttırmak için size çene büyütme ameliyatı önerebilir. Çene büyütme ameliyatı protez yada sizden alınan yağ dokularınızın iğne ile çene bölgesine nakil edilmesi ile yapılmaktadır.
Sonuçları çok olumsuz etkileyen faktörler:
• Evvelce birden cok ameliyat gecirmiş olması
• Ameliyatta yeni baştan büyük bir müdahale ile kaburga ve kulak kıkırdak aşılamasına gerek görülmesi
• Ameliyatlı derinin sağlıksız olması
• Ameliyatlı derinin sert, skarlı ve tedaviye zorluk verecek derecede bozuk olması.
Bu hastalara bir nevi kurtarıcı olarak müdahale edilmesi gereği vardır. Bu vakalarda hiçbir zaman ilk müdahale gibi sonuçlar elde edilemez, ancak çok kötü görünümleri, kişinin toplum içine rahat çıkabilmesi için kabul edilebilir ölçüde düzeltilmesini sağlar. Bu grupta birden çok düzeltme ameliyatlarına ihtiyaç duyulabilir.

Bacak Estetiği

Bacak Eğriliklerinin Düzeltilmesi

Bacak eğrilikleri iki farklı şekilde düzeltilebilir;

Silikon Protezler

Yağ dokusu ve doku kokteyli enjeksiyonuyla birlikte silikon protez yerleştirilmesi sayesinde bacak eğrilikleri giderilebilir. Ancak silikon protezler çeşitli komplikasyon riskleri içermekte ve tavsiye edilmemektedir.

Doku Enjeksiyonu (Doku Kokteyli ve Yağ)

Doku kokteyli ve yağ enjeksiyonu yaparak bacak eğriliklerini istenen şekilde düzeltmek mümkündür. Bacaklarda eğriliğe yol açan bölgenin kalınlaştırılması ve bu sayede kötü görünümün ortadan kaldırılması için hastanın kendi dokuları kullanıldığından, yabancı maddelerin kullanımıyla ortaya çıkan komplikasyon riskleri de ortadan kalkmaktadır. Doku enjeksiyonu ile bacak eğriliklerinin giderilmesi, silikon protezlerdeki gibi kas ve kemikte herhangi bir zarara sebep olmamaktadır. Bu tekniğin bir diğer avantajı da istenen bölgeye, istenen kez tekrarlanabilmesi ve bölgenin tam olarak istene kalınlığa ve şekle sahip olmasının sağlanabilmesidir.

Uyluk Germe

Bu ameliyatta karın germe ameliyatına benzer bir şekilde uyluk ve kalça bölümlerinde sarkmış ve gevşemiş olan deri ve yağ dokusu eliptik bir şekilde çıkartılır. Bu bölgeler gerginleştirilip düz bir şekle getirilir. Uyluk ve kalça germe ameliyatları ayrı ayrı da yapılabildiği beraberde yapılabilir ve bu ameliyatlar liposuctionla da kombine edilebilir. Yara izi çizgi şeklindedir. Uyluk germede bu yara izi kasık bölgesinde gizli bir şekilde duracak, kalça germede ise, yara izi kalça kemiğinin hemen üstünde, vücudun yan bölgesinde, bikini altında kalacak şekilde yerleştirilecektir.

Anestezi:
Bu ameliyat genellikle genel anestezi altında yapılır. Ancak sadece uyluk germe, sadece kalça germe gibi bir ameliyat yapılacaksa lokal anestezi altında da yapılabilir.

Ameliyat Sonrası Bakım:
Hasta bu ameliyattan sonra 1-2 gün hastanede kalır. Cerrahın tercihine bağlı olarak ameliyat bölgelerine diren konabilir ve bu direnler cerrahın takdirine göre iki günle bir hafta arasında kalabilir. Ameliyat yerlerinde ilk başlarda bir rahatsızılık hissi veya ağrı hissi olacaktır ve bu verilen ağrı kesicilerle giderilecektir. İlk başlarda yürümek ağrılı olacak fakat bir kaç gün içinde ağrılar büyük ölçüde azalacaktır. Hasta ameliyattan 48 saat sonra duş alabilir. İlk iki hafta aktiviteler sınırlı olacaktır. Günlük aktivitelere ikinci hafta içinde yavaş yavaş dönülebilir. Fakat spor aktivitelerine katılmak ilk iki ay içinde mümükün değildir, iki aydan sonra hasta spora başlayabilir.

Komplikasyonlar:
Bu ameliyatın en çok görülen komplikasyonu hematoma dediğimiz kanın deri ve doku altında toplanmasıdır. Bu az görülse de bu biriken kanın bir diren ile dışarı alınmasını gerektirebilir. Bazen seroma dediğimiz deri altında serum toplanması ameliyattan 1-2 hafta sonra görülebilir. Eğer cerrah gerekli görecek olursa bu sıvı bir iğne ile boşaltılabilir Bu acı vermeyen bir prosedürdür. Bazen enfeksiyon, yara iyileşme gibi problemler olabilir. Bunlar hastanın ve doktorun iyi bir iletişim içinde oldukları sürece önlenebilir ya da olursa kolayca kontrol altına alınabilir komplikasyonlardır. Ayrıca bu ameliyattan sonra hastanın sigara içmesi her türlü komplikasyon riskini büyük ölçüde arttırır. Bu tür ameliyatlarda yara izlerinin genişleme ve kötü görünüm verme riski her zaman mevcuttur. Yara iyileşmesi ve buna bağlı yara izinin azlığı ve çokluğu hastadan hastaya değişkenlik gösterir.

Kol Germe

Yaşlanma, deri kalınlığı ve esnekliğinin zaman içinde kaybı ile karakterizedir. Değişikliğe uğramış derinin sarkıklığı alttaki yağ, kas ve kemik dokularının atrofisi (erimesi) ile artmaktadır. Normalda elastik lifler dermis denilen deri iç tabakasının %2-4’ünü oluştururken yaşlanma ile bu oran azalır ve deri esnekliğinin kaybına neden olur. Genelde, yaşlanma genetik faktölerin kontrolunda olan atrofi ile çevresel faktörlerin kombinasyonu sonucu gelişmektedir. Deri ve derialtı dokular atrofiye uğradıkça yer çekimi deriyi aşağı doğru çeker.
Günümüzde vücut konturlarının düzeltilmesi için yapılan işlemler oldukça rağbet görmektedir. Bunun altında yatan en önemli nedenin başarılı sonuçların elde edilmesidir. Kontur düzeltilmesinde vücut bir bütün olarak değerlendirilmelidir ve bölgeler arasındaki orantılara dikkat edilmelidir. Aksi takdirde elde edilen sonuç yetersiz kalacaktır.

Yaşlılık, aralıklı kilo verme ve yer çekimine bağlı olarak kol arka ve iç kısmında sarkıklıklar meydana gelir. Sarkıklık ile birlikte birikmiş olan yağ dokusunun miktarı kişiler arasında farklılık gösterir. Bu neden ile her hasta ayrı değerlendirilmelidir. Kol germe ameliyatı (Brachioplasty) tek başına yapılabileceği gibi diğer vücut kontur düzeltme ameliyatları (karın germe, meme küçültme veya büyütme ve bacak) ile birlikte de yapılabilmektedir. Kol germe ameliyatlarında önemli gelişmelerin 1970’lı yıllarda meydana gelmiş olmasına rağmen, elde edilen sonuçların tatminkar olmamasının nedeni yanlış hasta seçimidir. Germe Ameliyat öncesi değerlendirmede kol iç ve arka kısmındaki yağ dokusunun miktarı ve sarkıklığın derecesine dikkat edilir. Ayrıca ameliyat sonrası gelişecek yara izi hakkında hastaya ayrıntılı bilgi verilir. Yara izi, tüm ameliyatlarda olduğu gibi kol germe ameliyatı sonrasında da genişlik ve kabarıklık açısından kişiler arasında farklılık gösterir. Ameliyat sonrası yara izini minimuma indirmek için, ameliyat bölgesine kortikosteroid’li kremlarla masaj yapılması önerilir, gerekir ise silikon yaprak tatbik edilir.

Deri kalitesinin iyi olduğu ve sarkıklığın olmadığı durumlarda, yani sadece yağ birikiminin fazla olduğu olgularda liposuction (vakum ile yağ emme) ile başarılı sonuç elde edilir. Ancak fazla yağ dokusu ile birlikte deri sarkıklığı var ise liposuction tek başına yetersiz olacaktır. Bu gibi durumlarda kol germe ameliyati yapılmalıdır. Kol germe ameliyatı genel anestezi altında yapılabileceği gibi lokal anestezi altında da yapılabilmektedir. Kol iç ve arka kısmında (sarkık bölgede) elips şeklinde bir kesi yapılarak sarkık deri ve fazla olan yağ dokusu eksize edilir. Aynı seansta gerekir ise kolun diğer bölgelerine liposuction’da yapılır. Kesi yeri içten iki tabaka şeklinde dikilir, ameliyat sonunda kol yumuşak bir pansumanla sarılır ve işlemden yaklaşık 1-2 saat sonra hasta evine gidebilir. Ertesi gün sargılar açılarak ameliyat bölgesi kontrol edilir ve hasta üç hafta süre ile özel kol korsesi giyer. Hastaya kollarını yüksek tutması önerilir ve bunun dışında özel olarak dikkat etmesi gereken bir husus yoktur. Doğru hasta seçimi yapıldığı sürece kol germe ameliyatının sonuçları hem hastayı hem de tedavi eden hekimi mutlu kılacaktır.

Karın Germe

Tıbbi olarak ‘abdominoplasty’ olarak adlandırılan karın germe ameliyatı orta ve alt karın bölgesindeki fazla deri ve yağ dokusunun alınmasını ve karın duvarı kaslarının gerginliğine kavuşturulmasını içeren majör bir ameliyattır. Bu prosedür ile sarkan karın görünümü dramatik bir şekilde düzeltilir. Ama, problemin derecesi ve buna yapılacak ameliyatın büyüklüğüne göre değişik uzunlukta kalıcı bir ‘skar’ın (iz’in) kalacağını unutmayınız.

ABDOMİNOPLASTİ İÇİN EN UYGUN ADAYLAR:
Bu ameliyat için en uygun adaylar, görüntü olarak iyi şekle sahip olup, diyet veya eksersizle giderilemeyen karında yağ fazlalığı ve deri gevşekliği şikayeti olan kadın ve erkeklerdir. Abdominoplasty,  birkaç gebelik sonrası karın derisi ve kasları normale dönemeyecek kadar deforme olmuş kadınlar için özellikle çok yararlıdır. Deri elastikiyetinin kaybı ile birlikte bir miktar ‘obesite’ ( yağlanma ) şikayeti olan daha yaşlı hastalarda da bu ameliyat iyi sonuç vermektedir.
Önemli ölçüde zayıflamayı planlayan hastalar ameliyatı ertelemelidir. Aynı zamanda gelecekte hamile kalmayı düşünen kadınlar; ameliyat sırasında sıkılaştırılan karın kasları gebelik ile gevşeyebileceğinden, ameliyat olmak için gebelik sonrasını beklemelidirler. Eski karın ameliyatlarınıza bağlı skarlarınız mevcutsa doktorunuz ameliyat olmamamanız yönünde öneride bulunabilir veya sizi olağandan daha fazla iz kalacağı şeklinde uyarabilir.
Karın gerdirme ameliyatı sizin görünüşünüzü ve kendinize güveninizi geliştirecektir ama bu her zaman idealinizde geliştirdiğiniz görünüme ulaşmanızı  ve insanların size daha farklı davranmasını sağlamayabilir. Ameliyata karar vermeden önce beklentilerinizi gözden geçirip bunları cerrahınızla tartışınız.

CERRAHİ İŞLEMLERİN HEPSİ BİRAZ BELİRSİZLİK VE RİSK TAŞIR:
Her yıl dünyada binlerce abdominoplasty ameliyatı başarıyla yapılmaktadır.
Vücut konturlarını düzeltmek için yeterli deneyime sahip yetkin bir plastik cerrah tarafından yapıldığında sonuçlar hemen her zaman olumludur. Ama cerrahi söz konusu olduğunda risk her zaman vardır ve dolayısıyla bu prosedüre özel komplikasyonların riski de olacaktır.
Enfeksiyon, kan pıhtısı oluşması gibi ameliyat sonrası komplikasyonlar seyrektir. Enfeksiyon, oluşursa, yara temizliği ve antibiyotiklerle tedavi edilebilir ama hastanede kalış süresi uzar. Ameliyat sonrası mümkün olduğunca erken hareketli hale gelerek  kan pıhtısı oluşma riskini en aza indirebilirsiniz.
Sevimsiz skarlarla sonuçlanan kötü iyileşme ikinci bir operasyon gerektirebilir. Sigara içmek komplikasyon riskini arttırıp, iyileşmeyi geciktereceğinden; sigara içenlerin sigarayı bırakması öğütlenir. Cerrahınızın önerilerine (özellikle fiziksel aktivite konusundakilere),  hem ameliyat öncesi hem de ameliyat sonrası dönemde çok sıkı uyarak bu riskleri azaltabilirsiniz.
Kasık bölgesinin  hemen üst seviyesinden yapılan bir insizyonla orta ve alt karın bölgesindeki fazla deri ve yağ dokusu çıkarılır.

AMELİYATIN PLANLANMASI:
İlk görüşmenizde, cerrahınız sağlık durumunuzu gözden geçirip, karın bölgesindeki yağ depolanmasının derecesini belirleyecek ve derinizin ‘tonus”unu (elastikiyet’ini) ölçecektir. Sigara içiyorsanız, bir ilaç veya vitamin alıyorsanız bunu mutlaka doktorunuza söyleyiniz.

Beklentilerinizi doktorunuzla tartışırken açık olunuz. Cerrahınız da size alternatifleri ve bu alternatiflerin risklerini, kısıtlamalarını açıklarken aynı derecede açık olmalıdır.
Örneğin yağ depolanmanız sadece göbek altı bölgesinde lokalize ise; size daha az kompleks bir ameliyat olan ve genellikle ‘outpatient’ olarak (hastanede yatmadan) yapılan, ‘kısmi abdominoplasti’ veya ‘mini karın germe ‘ameliyatı olarak adlandırılan işlem yapılması daha uygun olabilir. Diğer yanda kısmi veya tam bir abdominoplasty’nin yanısıra ‘liposuction’ (yağ emilmesi) işlemi yapılması ile daha iyi bir kontura sahip olabilirsiniz. Bazen de en iyi sonuç  yalnız başına liposuction uygulaması ile elde edilir.
Cerrahınız  her koşulda, sizin için doğru olan ve  en iyi sonucu oluşturacak prosedürün  sizce de seçilmesine çaba gösterecektir.
Görüşme sırasında, cerrahınız size kullanacağı anesteziyi, ameliyatın gerçekleştirileceği yeri ve masrafları açıklamalıdır. Birçok durumda sağlık sigortaları abdominoplasty ameliyatlarını kapsamaz, ama yine de emin olmak için  sigorta poliçenizi kontrol etmenizde fayda vardır.

AMELİYAT İÇİN HAZIRLIK:
Ameliyat öncesi hazırlık için cerrahınız size yeme, içme, sigara içme, bazı ilaç ve vitaminlerin alınması veya alınmaması gibi noktaları içeren bazı özel direktiflerde bulunacaktır.
Eğer sigara içiyorsanız, ameliyat öncesi en az 2 hafta ve ameliyat sonrası en az 2 hafta sigara içmemelisiniz. Ameliyat öncesinde (özellikle karın bölgenize olmak üzere) güneşte fazla kalmaktan kaçınmalısınız. Ayrıca yine ameliyat öncesinde sinirleri
yıpratıcı yoğunlukta diyet programı uygulamamalısınız, aşırı diyet iyileşme potansiyelini de azaltabilir. Soğuk algınlığı veya herhangi bir enfeksiyon varlığında ameliyat ertelenebilir.
Hazırlık yaparken, ameliyat sonrası sizi eve götürecek ve gerekirse size birkaç gün yardım edecek  birisini ayarlamayı unutmayınız.

AMELİYATIN YAPILACAĞI YER:
Ameliyatınız bazı durumlarda ‘outpatient’ olarak hastanede yatmadan,bazı durumlarda da birkaç gün hastanede yatmanızı gerektiren ‘inpatient’ konumunda yapılabilir.

UYGULANACAK ANESTEZİ:
Doktorunuz , sizin tüm ameliyat boyunca uyuyor olacağınız genel anestezi ile ameliyat yolunu seçebilir.
Bazı cerrahlar, sizi sakinleştiren  bir sedatif ilaç ile kombine edilmiş lokal anestezi yolunu seçebilir. Bu durumda uyanık ama gevşemiş olacaksınız ; karın bölgeniz ağrıya duyarsız olacaktır. (Ama biraz çekilme hissi ve rahatsızlık duyabilirsiniz.)

CERRAHİ:
Total abdominoplasty gereken işleme bağlı olarak genellikle 3-4 saat sürer.
Kısmi abdominoplasty 1-2 saat sürebilir.
Sıklıkla bir kalça kemiğinden diğer yandaki kalça kemiğine  dek kasığın hemen üstünden uzanan bir  kesi hattı  kullanılır. Göbeği çevre dokulardan serbestleştirmek için, göbek çevresine  ikinci bir kesi yapılır. Mini  abdominoplasty’de kesi daha kısadır ve göbeğin yeri değiştirilmeyebilir.
Daha sonra karın derisi tamamen, kaburga kenarına kadar alttaki karın kaslarının üzerinden havaya kaldırılır. Karın kasları biraraya getirilerek sağlamlaştırılır; böylece daha sıkı bir karın duvarı ve daha ince bir bel hattı elde edilir.
Karın üzerinden kaldırılan deri aşağıya doğru gerilir; ve fazla deri ve yağ dokusu kesilerek çıkartılır. Gerdirilen karın derisinde  göbek için yeni bir delik açılarak, sapıyla  serbestleştirilmiş olan göbek buraya yerleştirilip dikilir. Sonuçta, kesi hatları dikilir; pansuman örtüleri ile örtülür ve toplanabilecek  fazla sıvıyı boşaltmak için yara bölgesine geçici bir ince tüp yerleştirilebilir.

Total abdominoplasty’de göbek  için yeni bir delik açılır. Her iki insizyon dikişlerle kapatılır.
Mini  abdominoplasty’de, deri sadece kesi hattı ile göbek arasındaki bölgede kaldırılır. Deri aşağıya doğru çekilir, fazla deri kesilip atılır, kesi hattı dikilir.

AMELİYAT SONRASI:
İlk birkaç gün, karın bölgenizde doku şişmesi (ödem) söz konusu olacağından; ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilen bir rahatsızlık ve ağrı duyabilirsiniz. Uygulanan cerrahi işlemin derecesine göre, birkaç saat sonra evinize yollanabilir veya hastanede birkaç gün kalabilirsiniz.
Doktorunuz size, yıkanmanız ve giysilerinizin değiştirilmesi ile ilgili direktiflerde bulunacaktır. Önceleri doğrulmanız  mümküm olmamakla birlikte, en kısa zamanda yürümeye başlamanız gerekir.
Ameliyat sonrası, hastanın daha düz, daha ince bir karnı olacaktır. Skarlar kalıcıdır ama zamanla solar.
İnsizyon üzerindeki pansuman örtüsü daha sonra destekleyici bir korse ile değiştirilecektir. Herkesin iyileşme hızı farklılık göstermesiyle birlikte, iyileşmenizin genel olarak aşağıdaki süreci takip edeceğini düşünebilirsiniz:

1 Hafta içinde
Cerrahi drenaj tüpleri çıkartılacak
Morluklar ve şişlikler en üst noktaya çıkacak.

Birkaç hafta sonra
Koruyucu giysi giymeyi bırakabilirsiniz.
Aktivite ve egzersizlerinizi giderek arttırabilirsiniz.
Çok ağır olmayan işlerinize geri dönebilirsiniz. (ilk 3 haftada olduğu gibi)
Morluklar ve şişlikler iner ve sonuçları göremeye başlarsınız.

Birkaç ay sonra
Ameliyatınızın sonucunu tam olarak görebilirsiniz.
Halsizlik ve gerginlik hissi kaybolur. Yara izinizin kırmızımsı rengi solmaya başlar.

NORMALE DÖNÜŞ:
Kendinizi eskisi gibi hissetmeniz haftalar veya aylar alabilir. İyi bir fizik kondisyona sahipseniz, kuvvetli karın kaslarınız sayesinde abdominoplasty sonrası toparlamanız çok hızlı olacaktır. Bazıları iki hafta sonra işe başlarken bazılarının 3-4 hafta dinlenmesi gerekebilir.
Eksersizler daha iyi iyileşmenizi sağlayacaktır. Daha önce hiç eksersiz yapmamış kişiler bile; doku şişmesinin azaltılması, kan pıhtısı ihtimalinin azaltılması ve kas tonus’unun sağlanması için eksersiz programına başlamalıdır. Aşırı eksersizden erken dönemde kaçınılmalıdır.  Bu konuyu  mutlaka doktorunuza danışın.
İlk 3 – 6 ay boyunca skarlarınız iyileştikçe daha kötüleşiyormuş gibi görünebilir, ama bu normaldir. Skarlarınızın düzleşmesi ve renginin solması için 9 ay – 1 yıl kadar beklemeniz gerekir. Tamamen solmamamalarına rağmen, karın skarları, birçok giysi hatta mayo ve bikini altında bile görülmez bir konuma sahiptir.

YENİ GÖRÜNÜMÜNÜZ:
Kısmi veya total olsun, abdominoplasty , karın kasları zayıflamış ve derisi gevşeyip sarkmış kişiler için mükemmel sonuç verir. Birçok vakada, eğer dengeli bir diyet ve düzenli bir eksersiz programı uygulanırsa  sonuçlar çok uzun sürelidir.
Eğer beklentilerinizde gerçekçi iseniz ve kalıcı skar, uzun bir toparlanma dönemi gibi
konulara hazırlıklı iseniz , ‘abdominoplasty’ sizin için cevap olabilir.

MERAK EDİLEN SORULAR VE CEVAPLARI

S: Oluşacak yara izi herhangi mevcut bir lazerle yok edilebilir mi?
C: Quantum IPL yara izini azaltabilir rengini açabilir ancak tamamen yok edemez

S: Karın tamamen düz bir görünüme kavuşur mu yoksa yuvarlak bir hat mı oluşur?
C: Tammen gergin ve düz hale gelir ancak konturlarını muhafaza eder

S: Ameliyat sonrası kilo alma durumunda bu bölgede tekrar aynı düzeyde bir yağlanma oluşur mı?
C: Hayır, aynı zamanda liposuction yapıldığından yağ hücreleri de en az %50 azalacaktır, böylece bu bölgelere eskisi kadar yağ toplanamaz

S: Egzersiz olarak aletli gimnastik de yapılabilir mi?
C: Altı haftadan sonar yavaş yavaş arttırılarak her türlü jimnastik yapılabilir.

S: Kesi izi sezaryan durumunda yapılan kesi izine ve bölgesine denk midir?
C: Evet, fakat daha uzun bir kesi yapılır.

S: Sezaryan ile doğum yapacak bir bayanda aynı anda bu ameliyatın da gerçekleştirilmesi mümkün müdür?
C: Mümkün fakat mahzurludur, zira karın ve karın içindeki uterus’un (rahim) hacmi çok büyüktür

S: Doğumdan ne kadar sonra yapılması uygundur?
C: En uygun süre 9 aydır.

S: İleride tekrar çocuk sahibi olmak istesek bu mümkün müdür?
C: Elbette mümkündür, doğum yapmanıza veya sağlığınıza zararlı bir durum oluşmaz. Ancak karnınızda yeniden gevşeme oluşabilir.

 

 

 

Liposuction & Vazer Liposuction

LIPOSHAPING  =  BODYSHAPING  =  BODYSCULPTURING = BODYCONTOURIG

LIPOSUCTION TEKNİĞİ UYGULANARAK YAPILIR. 

Liposhaping        =   Yağların şekillendirilmesi

Bodyshaping         =   Vücut şekillendirilmesi

Bodysculpturing =   Vücudun artistik heykeltraşlığı

Bodycontouring  =   Vücudun konturlarının düzeltilmesi

 

Yukarıdaki bütün terimleri içeren bu şekillendirme İşlemi liposuction tekniği uygulanarak yapılır.
Liposuction (vakumla yağ emme) ince kanüller kullanılarak üç şekilde yapılmaktadır.
Liposuction (vakumla yağ alma) ile vücut şekillendirmesi bölgesel olarak toplanmış fazla yağ  birikimlerini uzaklaştırma tekniğidir. Bu teknikle kollar, diz, alt bacak, gövde,sırt, meme, boyun, çene altına ve daha sıklıkla kalçalar, dış uyluk, iç uyluk, ön uyluk, kalça yanları ve karın bölgesindeki yağ toplanmaları uzaklaştırılır ve bu bölgelere yeni şekil verilir.
1980’e kadar vücuttaki yağ toplantılarının şekillendirilmesi cerrahi kesiler yapılarak gerçekleştirildi. Bunun sonucu ise istenmeyen yara izleri oluşur bu durum hastaları mutsuz kılardı. Küçük deliklerden girilerek, yağın vakum ile alınması böylece vücut şeklinin düzeltilmesi plastik cerrahide çığır açmıştır. Kesisiz ve dolayısıyla, izsiz bir yöntemin gelişmesi hastaları ve doktorları çok mutlu etmiştir.

Ameliyat Öncesi Değerlendirme:

Eğer liposuction düşünüyorsa kişinin atması gereken ilk adım bir plastik cerraha danışmaktır. Hasta, arzulanan sonucun kusursuzluk değil düzeltme olduğunu akılda tutarak cerrahi sonrası iyi görünme ve iyi hissetme konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır.

Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli faktörlerden biri duygusal dengedir. Liposuction vücut hatlarınızın şeklini düzeltebilir fakat hayat şeklinizi değiştiremez. Estetik cerrahi görünümüzü düzeltebilir ve kendinize olan güveninizi tazeleyebilir fakat gerisi size bağlıdır.

Liposuction diyet ve egzersiz yoluyla sağlanabilecek kilo kaybı yerine uygulanabilecek bir yöntem olmadığı gibi şişmanlık için de çare değildir. Dikkatle değerlendirilip seçilmiş vakalar için uygun bir cerrahi tekniktir. Cerrahınız size liposuction yerine veya onunla  birlikte deri ve yağ dokusunun kesilerek çıkarıldığı bir ameliyat önerebilir (Dermolipektomi).
Liposuction ile vücut şekillendirmenin başarısındaki sır, bu teknikle emilen yağlarla birlikte yağ hücreleri ve yağ reseptörlerinin bir kısmının (%50 civarı) alınması böylece bu bölgelere eskisi gibi aşırı yağ toplanamamasında yatmaktadır.    Vücut şekillendirmesi planlanırken, bölgesel yağ toplanma odaklarının tümünün değerlendirilmesi ve liposuction yapılacak bölgelere hepsinin dahil edilmesi başarı için en önemli yaklaşımlardan biridir. Aksi takdirde bu bölgelerden sadece bir veya ikisinden alınacak yağ ileride geri kalan dört bölgede aşırı yağ toplanmasına sebep olacaktır.

Kullanılacak cerrahi tekniğe ilaveten, cerrahınız, anestezi, ameliyatın nerede yapılacağı, ameliyat gerçekte ne kadar başarılıdır gibi sizin durumunuzla ilgili özel ayrıntıları da tartışacaktır. Liposuction’a karar verilmeden önce ameliyatın riskleri, bedeli gibi değerlendirilmesi gereken ilave etkenler cerrahla bu dönemde tartışılmalıdır.
Cerrahinin muhtemel riskleri ve liposuction ile ilgili özel zorluklardan haberdar edilmiş olmanız gerekmektedir ( Örn: Bazen aşırı yağ fazlalığı olan vakalarda ikinci bir ameliyat gerekebilir). Enfeksiyon veya lokalize kan birikimi gibi ameliyat sonrası komplikasyonlar sık değildir ve tedavi edilebilirler. Komplikasyon riski iyileşme dönemindeki takiplerde cerrahınızın önerilerine uyarak azaltılabilir.

Cerrahi Yöntem:

Liposuction yapılacak bölgelerde yağın çekilmesi

1- Enjektörle

2- Özel vakum cihazı ile yapılabilir.

Liposuction yapılırken yağların önceden özel serumla muameleye tabi tutulması konusunda da değişik yaklaşımlar vardır:

1- Kuru teknik(hic serum verilmez)

2- Wet teknik (yaş teknik, onceden yaglara serum enjekte edilir)

3- Superwet teknik (çok yaş teknik, verilen serum miktari fazladir)

4- Tümessan teknik(verilen serum miktari asiri fazladir:10 litreyi bulabilir)

olmak üzere dört şekilde yapılabilir.

 

KLASİK LIPOSUCTION
En sık kullandığımız Süperwet dediğimiz teknikte hastanın boyutlarına göre değişmek üzere bir ile dört litre hatta bazen beş litre özel serumlar vererek bu yağları eritip daha sonra bunların vakumla alınmasını sağlamış olmaktayız.  Bu teknik daha az kan bulaşmış yağ kitlelerinin emilmesine olanak vermektedir.

Liposuction, kilosu ve vücut yapısı nispeten normale yakın vakalarda oransız olarak genişlemiş kalça, kalça yanları, uyluklar, karın, bel civarını inceltmek için uygulanır. Bu değişikliklerle birlikte kollardaki, baldırlardaki, dizlerdeki, göğüs üstündeki, çene altındaki yağların uzaklaştırılması sıklıkla aynı ameliyatta yapılabilir.

Erkeklerde görülen tipik problemler, karında, bel ve göğüs bölgesindeki yağlanmalardır.
Liposuction bel bölgesindeki çıkıntılar (Love handles), jinekomasti (erkelerdeki meme büyümesi)  ve  karın bölgesindeki yağlanmalar için uygulanır.

Yöntemin kapsamı arzulanan değişikliklerle ve cerrahınızın uygun gördüklerine bağlıdır. Cerrahınızın önerisine göre ayaktan tedavi merkezinde out-patient olarak veya hastaneye yatarak ameliyat edilebilirsiniz.

Liposuction, tedavi edilecek bölgenin uyuşturulduğu lokal anestezi altında veya genel anestezi ile yapılabilir. Anestezi uygulamasından önce gerginliği yatıştırmak için medikasyon verilir. Sedatif (yatıştırıcı) lokal anestezik ameliyat esnasında rahat olmanızı sağlayacaktır. Eğer genel anestizi uygulandıysa tüm ameliyat boyunca uyuyacaksınız.
Ameliyat, liposuction uygulanacak bölgeye yapılan yaklaşık 0.5-1cm. lik kesi ile başlar. Künt uçlu, ucuna yakın ufak delikleri olan ince boru şeklindeki kanül kesi yerinden geçirilir. Dıştaki uca emici ünite bağlanır. Cerrah kanülü deri altı dokusunda, uzaklaştırılacak yağ miktarını ayırarak kullanır. Yüksek vakum basıncı yaratılır ve yağ dışarıya emilir. Bazen istenmeyen tüm yağ depozitelerini uzaklaştırabilmek için ulaşım sağlamak için ilave kesi gerekebilir. Kesi küçük ve sıklıkla gizlenmiş nedbe bırakacak şekilde bir kaç dikişle kapatılır.

Ameliyatı takiben tüm tedavi edilmiş sahaya alttaki dokunun şekline pürüzsüzce uyum sağlayacak şekilde derinin çekmesini hızlandırmak için sarkmamış derisi olanlarda streç çorap diğerlerinde ise elastik sargılarla bir bandaj uygulanabilir.  Ameliyat sahasında morluk ve  şişmeyi azaltmak için sıkı baskı sağlayan bu yöntemle özel varis çorabı üç hafta kullanılır. Ameliyatın kapsamına bağlı olarak, işlem 45 dakikadan 2 saate kadar hatta daha uzun sürebilir.

 ULTRASONİK LIPOSUCTION

ULTRA SHAPİNG  VEYA ULTRA SCULPTURİNG ( İkinci jeneasyon ultrasonik liposuction cihazı )

Vücudun şekillendirilmesinde liposuction tekniği kullanılırken gerek bu yağların önce eritilip sonra vakum ile çekilmesi ve gerekse hiç eritilmeden çekilmesi gibi yöntemler kullanılmış, bunların çeşitli modifikasyonları denenmiş fakat bu arada da bu yağları daha iyi eriten bir cihazın gelişmesi için çalışmalara başlanmıştır. Cihazın yapması gereken olay içeriye kanül olarak girdikten sonra ultrason dalgalarıyla yağları eritmesi ve tamamen sıvılaştırılmış olan bu yağların çekilmesi idi.

1998’den itibaren MENTOR firması sayesinde  bu alette önemli derecede büyük gelişmeler sağlanıp kompüterize bir şekle ulaştırılmış ve emniyetli bir kullanım alanı elde edildiği gibi de etkisi çok yüksek kılınmıştır. Bu cihaz sayesinde hem yağlar çok daha iyi eritilmekte, hem de verilen dalgaların ısısı ile derideki gevşeklikler aza indirgenmekte, sarkma olayları minimuma çekilmektedir. Kısaca “ultra shapping” olarak adlandırılabilecek veya ultra sculpturing  olarak adlandırılabilecek bu yöntem ile, daha önce daha az başarı elde edilebilen tipteki yağ toplanmalarının da tedavi edilebilmesi mümkün olabilmiştir.
Bilindiği gibi sırt bölgesinde, bu bölgenin çok gevşek olması ve kasa çok yakın olması nedeniyle bildiğimiz yöntemler ile liposuction yapıldığında istenen oranda bir güzelleşme yapılamamakta ve buradaki gevşeklikler tam olarak düzeltilememekteydi. İşte bu ultrasonik liposuction sayesinde bu bölge hem yağlardan kurtulmakta hem de bir miktar büzüşme sağlanarak daha güzel bir kontur elde etme olanağı ortaya çıkmaktadır. Aynı şekilde aşırı derecede yağ olup sarkmaları olup insanlarda da bu tür bir ultrasonik yaklaşım, bu sarkmaları aza indirgemekte normal şartlarda yapılan bir liposuctiona nazaran çok daha iyi sonuçlar elde edilebilmektedir. Bu yöntemin diğer yönteme göre dezavantajı ise iki misli bir zaman ve emek gerektirmesidir. Bu yeni cihaz sayesinde diğer yöntem ile bazı hastalarda elde edilebilecek kısıtlı sonuçlarında başarılı hale gelmesi mümkün olabilmiştir.

VASER LIPOSUCTION
Liposuction önce yağların serumlarla şişirildikten sonra vakumla alınması şeklinde bir teknoloji ile başladı. Ancak fazla yağ alındığında sarkmalar olabilmekteydi ve ameliyat süreleri de oldukça  uzundu. Bu nedenle ultrasonik liposuction dediğimiz bir teknik geliştirildi. 10 yıl kadar bu teknik kullanıldı. Ameliyat sürelerinde belli bir azaltma yarattıysa da hastaların iyileşme süreçlerinde çok etkili olamadı. Daha sonra Vaser Liposelection dediğimiz yine Ultrasonik Liposuctionla çalışan fakat yağ dokusuna daha selektif olarak müdahale eden bir cihaz geliştirildi. Bu cihaz sayesinde morlukların ve  ağrıların çok daha az ve iyileşmenin çok daha hızlı olduğu görüldü. Vaser Liposelection teknoloji olarak ultrason dalgaları ile yağ dokularını parçalarken seçici bir şekilde davranıp diğer yararlı dokulara, sinirlere ve kan damarlarına zarar vermiyor. Bu sayede eski tip liposuction yöntemine göre hastada çok daha az morarma, kanama ve ağrı oluşmakta ve ameliyat sonrası klasik liposuction’ın aksine deri de kendisini çok güzel şekilde toparlayabilmekte.
Ameliyat süresi diğer liposuction yöntemlerine göre yarı yarıya azalmasına rağmen alınacak miktarın hacmine bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu 1 saatten 5 saate kadar değişebilir. Zira hastadan 500 cc yağ alınabildiği gibi 7000 – 8000 cc’ye kadar yağ alma ihtimali vardır.

Bu yöntemle istenmeyen yağlar, kol, bacak, boyun, gıdık, meme, diz, kalça, basenler, sırt, bel gibi vücudun sıkılaştırılmak istenen herhangi bir bölgesinden etkili bir şekilde alınır. Ayrıca vücudun gevşeyen bölgelerindeki sıkılığın yeniden kazandırılmasında da etkilidir. Teknolojisi ve çok ince kanüller ile çene, boyun ve kollar gibi çok daha narin ve ince bölgelerde de çalışma imkanı sunar. Bu yeni teknoloji, liposuction ile uğraşan Uluslararası isme sahip plastik cerrahlar tarafından, çok tutulan bir yöntem haline gelmiştir
Hasta 4 günden sonra normal işlerini yapabilir, işine gidebilir ancak fizik tedavi uygulamaları yapıldığı taktirde sonuçların daha iyi olacağı kendisine anlatıldıgi için fizik tedavisi 15- 45 gün süre ile aralıklı olarak devam eder.

Ameliyat Sonrası İyileşme:

Cerrahi sonrası bir kaç gün ağrı kesicilere cevap veren çok hafif ağrı olabilir. Uyuşukluk hafif ağrılar bir süre daha devam edebilir. Yürüyüşler bu şikayetlerin çabuk kaybolmasına yardımcı olur.

Hastaneye yatırılmış hasta genellikle ameliyattan bir gün sonra çıkartılacaktır, bazı istisna durumlarda bu süre uzayabilir. Koruyucu bantlar genellikle ameliyatın ilk haftasında açılır. Streç çorap’ın 2-3 hafta daha kullanılması önerilir. Ameliyatın  6.gününden  itibaren 5-10 seans  fizik  tedavi  yapılması  yararlı olacaktır.

Biraz şişlik ve çürüme oluşacaktır ve tamamen kaybolmaları 6-8 hafta sürecektir. Tedavi edilmiş bölgenin üzerindeki deride dalgalanmalar veya pütürleşme olması ihtimali vardır. Bunu önlemek için fizik tedavi esnasında size öğretilecek egzersizleri günde 20-30 dk. ve en az altı ay süreyle yapmanız gerekir.  Ameliyat öncesi genellikle “sellülit” olarak adlandırılan deri gamzelenmesi gibi yüzey kusurları varsa ameliyat sonrası azalacak fakat tamamen kaybolmayacaktır. Bazı vakalarda bu bölgelerden uzaklaştırılan yağ miktarı derinin büzüşme kapasitesini aşıyorsa deride kalıcı sarkmalar olabilir. (Muayene esnasında kendinizin hangi hasta grubuna uyduğunuzu hekiminize sorunuz)

Normal kilosunun üzerinde olup lokalize yağ depozitleri olan vakalar giyinikken daha iyi bir görünüm elde etmek için, kontur düzensizliği ve derinin yeniden şekillendirilmesinin daha az olması ihtimalini kabul etmeye hazır olmalıdırlar. Deri elastisesinin kaybolduğu, ileri yaştaki kişilerde maksimum iyi sonucun alınması için ikinci bir işlem ile fazla derinin cerrahi olarak uzaklaştırılması gerekebilir.

Herkesin iyileşme hızı farklılık göstermesiyle birlikte, iyileşmenizin genel olarak aşağıdaki süreci takip edeceğini düşünebilirsiniz:

Hafta içinde
Şişlikler en üst noktaya çıkacak ve sonra inmeye başlayacak.
Dikişleriniz alınacak
Çok ağır olmayan işlerinize geri dönebilirsiniz.

Birkaç hafta sonra
Morluklar solmaya başlayacak ve sonunda kaybolacak.
Hissizleşme, duyarsızlaşma hissedilen bölgeler yeniden normal hissini kazanacak.
Normal aktivite ve egzersizlerinizin bir çoğuna yeniden başlayabilirsiniz. Şişlikleriniz tamamen inecek.

Liposuction Sonrası İyi, Düzgün Ve Daha Çabuk İyileşme İçin:

  1. Ameliyat sonrası devrede en az günde 3 litre su veya çeşitli sıvı alınmalıdır. (çay, çorba, taze meyve suyu v.s.
  2. Kontrollerinize randevu alarak 1. hafta, 3. hafta, 3. ay, 6. ay gelmeniz rica olunur.
  3. 5. günden  itibaren önerdiğimiz fizik tedavi uzmanından randevu alınız.
  4. Fizik tedavide ultrason tedavisine ek olarak egzersizler öğretilecektir. Bunları günde 20 dakika süre ile yapmanız sizin için yararlı olacaktır. Bu hareketleri ömürünüz boyunca yapmanız tavsiye edilir ancak ameliyattan sonra en az altı ay uygulamanız zorunludur. Aksi takdirde derinizde dalgalanmalar olabilir.
  5. LPG Endermologie – Yeni teknoloji ile donanmış olan bu aletin liposuction yapıldıktan sonra kullanılması ile bu bölgelerin daha çabuk düzelmesi, ödemlerin erken çözülmesi, pütürlerin yumuşaması, derinin dolaşımını arttırıp diri kalması sağlanmaktadır.
    Liposuction sonrası düzgün bir iyileşme için çok gereklidir. Bu aletin Liposuction sonrası tedavi programı vardır.
  6. SLIM-UP – Kasları çalıştırıp deriyi sıkılaştırırarak, lenf drenajına yardımcı olarak iyileşmeyi hızlandırır. Şişliklerin çabuk iyileşmesine ve vücudun sağlıklı olarak incelmesine yardımcı olur.
  7. VELLA SMOOTH – Derinin daha iyi toparlanmasını, yüzeyel , portakal kabuğu şeklindeki selulitlerin kaybolmasına yardımcı

 

Yağ Enjeksiyonu ve Doku Kokteyli

PLASTİK CERRAHİDE DOLGU MADDELERİ

İki türlü dolgu maddesi vardır:

1-Kendi dokularımızın dolgu olarak kullanılması ki buna otolog dolgu maddeleri adı verilir, öncelikli tercihimiz bu gruptur
2-Yabancı maddelerden oluşan dolgular iki gruptur;
a) Geçici olanlar
b) Kalıcı olanlar

Kalıcı dolgu maddelerinin kullanılmasi hasta emniyeti bakımında mahzurlu bulunduğundan kullanılmamaktadır.

Geçici dolgu maddelerinden sadece hyaluronic asit kullanılmaktayız.
Neden dolgu maddelerine gereksinim vardır
Yıllar ilerledikçe yüzümüz yerçekimi, güneşe maruz kalma (ultraviole ışınları)  ve yapılan yüz mimikleri (gülümseme, çiğneme, yüzü buruşturma kaş çatma, ıslık çalma, sigara içme hareketi) ve sigaranın olumsuz etkileri sonucunda meydana gelen etkileri sergilemeye başlar. Deri altında yerleşik olan ve cildimizi genç, canlı ve diri gösteren yapılar giderek erime ve parçalanmaya başlayarak gülme çizgileri, tebessüm çizgileri ve göz etrafında kaz ayağı olarak isimlendirilen deri altındaki kas hareketlerinin neden olduğu derin çizgileri oluştururlar.
Yumuşak doku dolgu maddeleri  bu çizgi ve kırışıklıkları doldurarak cilde daha düzgün daha genç bir görünüm kazandırırlar. Deri altına enjekte edildiğinde bu dolgu maddeleri kırışıklıkları ve yüzün çöken kısımlarını doldurarak şişirirler. Ayrıca dudaklara ve yanaklara dolgunluk sağlarlar. Enjekte edilebilir dolgu maddeleri tek başlarına, cilt yenileme işlemleri ile birlikte veya  “yüz germe (face lift)” gibi daha radikal girişimler ile birlikte uygulanabilir.

Enjekte edilebilir dolgu maddeleri ne zaman kullanılabilir, işlem nasıl uygulanır, elde edilebilecek sonuçlar nelerdir. Faydalanma bölgeleri ve sınırları
Enjekte edilen dolgu maddeleri derin yüz çizgilerinin, kırışıklıkların, katlantıların, çökük yanakların, derideki lokal çöküntülerin ve bazı tipteki skarların doldurulmasına yardımcı olurlar. Bunun dışında dudakların daha canlı, kıvrımlı veya kalın  görünüme kavuşması için de kullanılabilirler. Ayrıca elmacık kemikleri, çene ucu ve alın bombeliği için kullanılabilir.
Dolgu maddeleri bazı kimselerde görülen ağız kenarında çizgiler gibi  ileri derecedeki derin çizgilerde yeterli olmayabilir. Bu durumda plastik cerrahınız laser, dermabrasion, kimyasal peeling gibi cilt yenileme tekniklerini önerecektir. Yüz çizgilerinin doldurulmasından farklı olarak cilt yenileme teknikleri  cildin üst tabakalarındaki yıpranmış dokuları uzaklaştırarak daha düzgün bir yüzeyin oluşmasını sağlarlar.
Yüz ve alında normalden daha aktif kas hareketleri sonucu veya normalden daha gevşek bir cilt yapısı nedeni ile oluşan derin katlantılar alın germe veya yüz germe gibi estetik cerrahi girişimlerle daha etkin bir şekilde tedavi edilebilirler. Dolgu maddeleri ayrıca yüzdeki cerrahi girişimlere ek olarak kullanılabilir. Ancak tek başına dolgu maddeleri yüz konturunda cerrahinin oluşturabildiği kadar ciddi bir değişiklik yaratamaz.

Unutmamalısınız ki bir plastik cerrah sizlere dolgu maddelerinden, laser tedavisinden estetik cerrahi girişimlere kadar bu konuda geliştirilmiş tüm alternatifleri sunabilecek donanıma sahip bir uzmandır. Cerrahınız ve siz sorununuz için en uygun olan alternatife birlikte karar vereceksiniz.

KENDİ DOKULARIMIZDAN YAPILAN ENJEKSİYONLAR
Bugün artık doku enjeksiyonlarının sadece kaybolmuş, bozulmuş konturları yerine koymakla sınırlı kalmayarak; aynı zamanda hücre nakilleri ile deriye canlılık ve gençlik getirdiği konusunda fikir birliği oluşmuştur. Acaba yağ dokusu kök hücre gibi davrandığı için mi bu canlılığı ve gençliği getirmektedir? İşte şu anda bu soruya cevap bulmak için birçok ülkede araştırmalar yapılmaktadır. Doku enjeksiyonları artık yaşlanmayı geciktirmek için erken yaşlarda koruyucu olarak da kullanılmaktadır.

a) Yağ enjeksiyonları :
“Otolog- yağ transplantasyonu” veya “mikro lipoinjeksiyon” olarak bilinen yağ enjeksiyonu prosedürü, hastanın karın, uyluk, kalça ve diğer yağ içeren vücut bölgelerinden iğne ile yağ alınması ve bunların yüz derisi altına injekte edilmesi olarak tanımlanabilir. Yağ en sık olarak çökük yanakların, ağız ve burun arasındaki gülme çizgilerinin doldurulması, derideki çökme ve düzensizliklerin giderilmesi, alın çizgilerinin silinmesi ve dudakların dolgunlaştırılması amacı ile uygulanır.
Emici bir cihaza bağlı olan kalın uçlu bir  şırınga veya ince bir liposuction kanülü ile yağ belirtilen bölgelerden çekilir. Alınan yağ gerekli işlemden geçirildikten sonra alıcı sahaya  enjekte edilir. İnjeksiyon yerinin üzerine bazen ince bir bant yapıştırılır. Yüz çizgileri dışında çökük yanakların doldurulması, alın çöküklüğünün giderilmesi, çene ucunun dolgunluğunun arttırılması gibi bir amaçla kullanıldığında yağ enjeksiyonu sonrası yüzde geçici olarak şişlik, morluk ve bölgesel kabarıklıkların 7-10 gün gözlenmesi doğaldır.
Geniş bölgelerde işlem yapılan hastaların kısa bir süre istirahat etmeleri uygun olacaktır. Hem alıcı hem de donör sahada bir miktar şişme veya kızarıklık beklenebilir. Bu şikayetlerin derecesi tedavi edilen yere ve büyüklüğüne göre değişir. Enjeksiyon yerlerindeki kızarıklık veya morluklar geçene kadar yaklaşık bir hafta güneşte kalmamanız gerekmektedir. Bu sürede güneş koruyucu kremler veya fondöten ile gerekli korumayı sağlayabilirsiniz.
Yağ enjeksiyonu ile elde edilen sonuçların devamlılığı hastadan hastaya değişmektedir. Bazı hastalarda bu süre bir yıl veya daha uzun süre ile ifade edilebilir. Hastaların çoğunluğunda ilk haftada sağlanan dolgunluğun hemen hemen yarısı altı aylık bir sürenin sonunda kaybolmaktadır. Zira ilk haftalardaki dolgunluk şişmeye bağlıdır. Üç aydan sonra ne kadar dokunun orada beslenip kaldığı az çok belli olur. Yeni enjeksiyonlar 6,12 ay sonra tekrarlanıp sonuç daha iyi duruma getirilebilir. İlk  uygulamalar ilk sene iki kez yapılmasına karşın ileriki senelerde yılda bir kez uygulanması yeterli gelebilir. Çizgilerinizi daha fazla derinleştirmeden takviyeler şeklinde uygulanması çok daha akılcıdır. Bu tekniğin avantajı vücuttan iğne ile alınıp iğne ile verilebilmesidir. Dokularınızın bir kısmı –196 derecede dondurulduktan sonra –80 derecede muhafaza edilir ve birinci enjeksiyondan sonra dondurulmuş yağlarınız size daha sonra tekrar enjekte edilmektedir.

b) Doku Kokteyli enjeksiyonlari (mikro-mini doku enjeksiyonları) :
Doku kokteyli yüz germe, karın germe, meme küçültme veya yara izlerinin tedavisi esnasında çıkarılan deri parçaları kas, fasya ve çok az yağ dokusunun karışımından olur. Bu dokulardan elde edilen dermis tabakası en değerli olanıdır. Damar sistemi zengin olan bu dokuların mikro greftler şeklinde iğne ile cilt altına verilmesi ile bu dokuların verilen yerde çevre damarları ile tekrar canlanıp yaşama oranı yüksektir. Bunlar burada damarlanıp yaşarlar, ancak zamanla tekrar bizlerin yaptığı mimik hareketlerle ve vücudumuzdaki doku erimelerine ayak uydurarak onlarda yine bizim vücudumuzun parçası olarak erimeye doğru gidebilirler. Bu erime  kişilerin yapılarına, yaşlarına, yaşam şartlarına bağlı olmak üzere değişkenlikler gösterebilir. Bu yöntem yağ enjeksiyonuna göre çok daha etkili olup tercih sebebidir. Dezavantajı sadece kesilip çıkarılan parçalardan elde edilebilmesidir. Hastalarımızdan herhangi bir ameliyat esnasında doku parçaları çıkarılmışsa bunlardan bir kısmı anında yüzdeki kırışıklıklara kullanılmakta geri kalan kısmı ise tekrar kullanılmak üzere dondurularak saklanmasını hastalarımıza önermekteyiz.

DOLGU MADDELERİ İLE İLİŞKİLİ RİSKLER :

Dolgu maddeleri, özellikle sizden alınan dokuların kullanılması, uzman bir plastik cerrah tarafından uygulandığında komplikasyonlar son derece nadir ve önemsiz derecededir. Ancak hastalar anatomik yapıları, fiziksel reaksiyonları ve iyileşme yetenekleri açısından o kadar çok değişkenlik gösterir ki dolgu maddelerinin uygulanmasından sonra elde edilecek sonuçlar konusunda tam olarak tahminde bulunmak oldukça zordur.
Yağ dokusu ve doku kokteyli uygulamasında ise herhangi bir allerjik reaksiyon riski söz konusu değildir. Zira yağ dokusu ve doku kokteyli hastanın kendi vücudundan sağlanmaktadır. Çok nadir olmakla birlikte enjekte edilen bölgelerde küçük kistler oluşabilir.

Şakak Germe

Yaşlanma veya yapısal olarak şakak ve kaş bölgesi sarkık olup kişiye yorgun ifade verebilir. Bu durumlarda şakak germe kişiye basit bir yaklaşımla faydalı olabilir. Şakak germe, yüz germenin en basit ve küçük kısmıdır.

Şakak germe için, saçlı deri içinden her iki taraftan kesi yapılır. Saç dökülmesini azaltmak için, kesi özel bir şekilde gerçekleştirilir. Bu kesiden, alın derisi endoskop veya ışıklı ekartörlerle sıyrılır. Eğer periosteal elevasyon aşamaları tarif edildiği gibi yapılırsa, disseksiyon çok kolay, düzgün, hızlı ve sinir yaralanması için risksizdir. Sıyrılan deri yukarı-yana doğru gerdirilerek gevşek ve fazla olan deri işaretlenir ve bu kısım kesilerek çıkarılır.. Daha sonra, şakak bölgesindeki deri yan-yukarı doğru gerilerek iki tabaka olarak dikilir. Saçlı deri kapatılması için deri tel zımbası kullananlar vardır, fakat, daha iyi sonuc vermesi nedeniyle, özel dikiş materieli ile dikmeyi tercih edilir. Ameliyat 30-40 dakika sürer, bir gecelik bandaj tatbik edilir.
Bu yaklaşımla alın ve kaşın lateral temporal yükseltilmesi uzun süreli sağlanabilir. Bu ameliyat göz çevresine, şakak ve yanağın üst kısmına gerginlik ve gençlik kazandırır. Üst blefaroplasti ( estetik gözkapağı ameliyatı ) ve mikro yağ aşılarıyla (yüzün volumetrik şekillendirilmesi) beraber yapıldığında alınan sonuç daha mükemmel olur. Alın ve göz çevresinde aşırı mimik hareketler nedeniyle kırışıklar varsa bu aşırı mimikleri azaltmak için botox uygulaması gerekir.