Yağ Enjeksiyonu ve Doku Kokteyli

PLASTİK CERRAHİDE DOLGU MADDELERİ

İki türlü dolgu maddesi vardır:

1-Kendi dokularımızın dolgu olarak kullanılması ki buna otolog dolgu maddeleri adı verilir, öncelikli tercihimiz bu gruptur
2-Yabancı maddelerden oluşan dolgular iki gruptur;
a) Geçici olanlar
b) Kalıcı olanlar

Kalıcı dolgu maddelerinin kullanılmasi hasta emniyeti bakımında mahzurlu bulunduğundan kullanılmamaktadır.

Geçici dolgu maddelerinden sadece hyaluronic asit kullanılmaktayız.
Neden dolgu maddelerine gereksinim vardır
Yıllar ilerledikçe yüzümüz yerçekimi, güneşe maruz kalma (ultraviole ışınları)  ve yapılan yüz mimikleri (gülümseme, çiğneme, yüzü buruşturma kaş çatma, ıslık çalma, sigara içme hareketi) ve sigaranın olumsuz etkileri sonucunda meydana gelen etkileri sergilemeye başlar. Deri altında yerleşik olan ve cildimizi genç, canlı ve diri gösteren yapılar giderek erime ve parçalanmaya başlayarak gülme çizgileri, tebessüm çizgileri ve göz etrafında kaz ayağı olarak isimlendirilen deri altındaki kas hareketlerinin neden olduğu derin çizgileri oluştururlar.
Yumuşak doku dolgu maddeleri  bu çizgi ve kırışıklıkları doldurarak cilde daha düzgün daha genç bir görünüm kazandırırlar. Deri altına enjekte edildiğinde bu dolgu maddeleri kırışıklıkları ve yüzün çöken kısımlarını doldurarak şişirirler. Ayrıca dudaklara ve yanaklara dolgunluk sağlarlar. Enjekte edilebilir dolgu maddeleri tek başlarına, cilt yenileme işlemleri ile birlikte veya  “yüz germe (face lift)” gibi daha radikal girişimler ile birlikte uygulanabilir.

Enjekte edilebilir dolgu maddeleri ne zaman kullanılabilir, işlem nasıl uygulanır, elde edilebilecek sonuçlar nelerdir. Faydalanma bölgeleri ve sınırları
Enjekte edilen dolgu maddeleri derin yüz çizgilerinin, kırışıklıkların, katlantıların, çökük yanakların, derideki lokal çöküntülerin ve bazı tipteki skarların doldurulmasına yardımcı olurlar. Bunun dışında dudakların daha canlı, kıvrımlı veya kalın  görünüme kavuşması için de kullanılabilirler. Ayrıca elmacık kemikleri, çene ucu ve alın bombeliği için kullanılabilir.
Dolgu maddeleri bazı kimselerde görülen ağız kenarında çizgiler gibi  ileri derecedeki derin çizgilerde yeterli olmayabilir. Bu durumda plastik cerrahınız laser, dermabrasion, kimyasal peeling gibi cilt yenileme tekniklerini önerecektir. Yüz çizgilerinin doldurulmasından farklı olarak cilt yenileme teknikleri  cildin üst tabakalarındaki yıpranmış dokuları uzaklaştırarak daha düzgün bir yüzeyin oluşmasını sağlarlar.
Yüz ve alında normalden daha aktif kas hareketleri sonucu veya normalden daha gevşek bir cilt yapısı nedeni ile oluşan derin katlantılar alın germe veya yüz germe gibi estetik cerrahi girişimlerle daha etkin bir şekilde tedavi edilebilirler. Dolgu maddeleri ayrıca yüzdeki cerrahi girişimlere ek olarak kullanılabilir. Ancak tek başına dolgu maddeleri yüz konturunda cerrahinin oluşturabildiği kadar ciddi bir değişiklik yaratamaz.

Unutmamalısınız ki bir plastik cerrah sizlere dolgu maddelerinden, laser tedavisinden estetik cerrahi girişimlere kadar bu konuda geliştirilmiş tüm alternatifleri sunabilecek donanıma sahip bir uzmandır. Cerrahınız ve siz sorununuz için en uygun olan alternatife birlikte karar vereceksiniz.

KENDİ DOKULARIMIZDAN YAPILAN ENJEKSİYONLAR
Bugün artık doku enjeksiyonlarının sadece kaybolmuş, bozulmuş konturları yerine koymakla sınırlı kalmayarak; aynı zamanda hücre nakilleri ile deriye canlılık ve gençlik getirdiği konusunda fikir birliği oluşmuştur. Acaba yağ dokusu kök hücre gibi davrandığı için mi bu canlılığı ve gençliği getirmektedir? İşte şu anda bu soruya cevap bulmak için birçok ülkede araştırmalar yapılmaktadır. Doku enjeksiyonları artık yaşlanmayı geciktirmek için erken yaşlarda koruyucu olarak da kullanılmaktadır.

a) Yağ enjeksiyonları :
“Otolog- yağ transplantasyonu” veya “mikro lipoinjeksiyon” olarak bilinen yağ enjeksiyonu prosedürü, hastanın karın, uyluk, kalça ve diğer yağ içeren vücut bölgelerinden iğne ile yağ alınması ve bunların yüz derisi altına injekte edilmesi olarak tanımlanabilir. Yağ en sık olarak çökük yanakların, ağız ve burun arasındaki gülme çizgilerinin doldurulması, derideki çökme ve düzensizliklerin giderilmesi, alın çizgilerinin silinmesi ve dudakların dolgunlaştırılması amacı ile uygulanır.
Emici bir cihaza bağlı olan kalın uçlu bir  şırınga veya ince bir liposuction kanülü ile yağ belirtilen bölgelerden çekilir. Alınan yağ gerekli işlemden geçirildikten sonra alıcı sahaya  enjekte edilir. İnjeksiyon yerinin üzerine bazen ince bir bant yapıştırılır. Yüz çizgileri dışında çökük yanakların doldurulması, alın çöküklüğünün giderilmesi, çene ucunun dolgunluğunun arttırılması gibi bir amaçla kullanıldığında yağ enjeksiyonu sonrası yüzde geçici olarak şişlik, morluk ve bölgesel kabarıklıkların 7-10 gün gözlenmesi doğaldır.
Geniş bölgelerde işlem yapılan hastaların kısa bir süre istirahat etmeleri uygun olacaktır. Hem alıcı hem de donör sahada bir miktar şişme veya kızarıklık beklenebilir. Bu şikayetlerin derecesi tedavi edilen yere ve büyüklüğüne göre değişir. Enjeksiyon yerlerindeki kızarıklık veya morluklar geçene kadar yaklaşık bir hafta güneşte kalmamanız gerekmektedir. Bu sürede güneş koruyucu kremler veya fondöten ile gerekli korumayı sağlayabilirsiniz.
Yağ enjeksiyonu ile elde edilen sonuçların devamlılığı hastadan hastaya değişmektedir. Bazı hastalarda bu süre bir yıl veya daha uzun süre ile ifade edilebilir. Hastaların çoğunluğunda ilk haftada sağlanan dolgunluğun hemen hemen yarısı altı aylık bir sürenin sonunda kaybolmaktadır. Zira ilk haftalardaki dolgunluk şişmeye bağlıdır. Üç aydan sonra ne kadar dokunun orada beslenip kaldığı az çok belli olur. Yeni enjeksiyonlar 6,12 ay sonra tekrarlanıp sonuç daha iyi duruma getirilebilir. İlk  uygulamalar ilk sene iki kez yapılmasına karşın ileriki senelerde yılda bir kez uygulanması yeterli gelebilir. Çizgilerinizi daha fazla derinleştirmeden takviyeler şeklinde uygulanması çok daha akılcıdır. Bu tekniğin avantajı vücuttan iğne ile alınıp iğne ile verilebilmesidir. Dokularınızın bir kısmı –196 derecede dondurulduktan sonra –80 derecede muhafaza edilir ve birinci enjeksiyondan sonra dondurulmuş yağlarınız size daha sonra tekrar enjekte edilmektedir.

b) Doku Kokteyli enjeksiyonlari (mikro-mini doku enjeksiyonları) :
Doku kokteyli yüz germe, karın germe, meme küçültme veya yara izlerinin tedavisi esnasında çıkarılan deri parçaları kas, fasya ve çok az yağ dokusunun karışımından olur. Bu dokulardan elde edilen dermis tabakası en değerli olanıdır. Damar sistemi zengin olan bu dokuların mikro greftler şeklinde iğne ile cilt altına verilmesi ile bu dokuların verilen yerde çevre damarları ile tekrar canlanıp yaşama oranı yüksektir. Bunlar burada damarlanıp yaşarlar, ancak zamanla tekrar bizlerin yaptığı mimik hareketlerle ve vücudumuzdaki doku erimelerine ayak uydurarak onlarda yine bizim vücudumuzun parçası olarak erimeye doğru gidebilirler. Bu erime  kişilerin yapılarına, yaşlarına, yaşam şartlarına bağlı olmak üzere değişkenlikler gösterebilir. Bu yöntem yağ enjeksiyonuna göre çok daha etkili olup tercih sebebidir. Dezavantajı sadece kesilip çıkarılan parçalardan elde edilebilmesidir. Hastalarımızdan herhangi bir ameliyat esnasında doku parçaları çıkarılmışsa bunlardan bir kısmı anında yüzdeki kırışıklıklara kullanılmakta geri kalan kısmı ise tekrar kullanılmak üzere dondurularak saklanmasını hastalarımıza önermekteyiz.

DOLGU MADDELERİ İLE İLİŞKİLİ RİSKLER :

Dolgu maddeleri, özellikle sizden alınan dokuların kullanılması, uzman bir plastik cerrah tarafından uygulandığında komplikasyonlar son derece nadir ve önemsiz derecededir. Ancak hastalar anatomik yapıları, fiziksel reaksiyonları ve iyileşme yetenekleri açısından o kadar çok değişkenlik gösterir ki dolgu maddelerinin uygulanmasından sonra elde edilecek sonuçlar konusunda tam olarak tahminde bulunmak oldukça zordur.
Yağ dokusu ve doku kokteyli uygulamasında ise herhangi bir allerjik reaksiyon riski söz konusu değildir. Zira yağ dokusu ve doku kokteyli hastanın kendi vücudundan sağlanmaktadır. Çok nadir olmakla birlikte enjekte edilen bölgelerde küçük kistler oluşabilir.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir